XII. yüzyıldan itibaren İngiltere ve Fransa, Roma Hukuku’na dayanan bir yönetim mekanizması geliştirmiş ve Papalık’tan bağımsız hareket etmek istemiştir. Bu da Avrupa’da kilise ile krallık mücadelesini doğurmuştur. Kilise, güç kaybetmeye devam etmiş ve inandırıcılığını yitirmiştir. XV. yüzyıldan itibaren ise halk arasında kiliseye karşı eleştiriler artmaya başlamış ve din temelli siyasi mücadeleler başlamıştır. Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) Avrupa’da din alanında başlayan fakat arkasında bir takım siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmelerin bulunduğu mücadelelerdir. İki temele dayanır; ilki Habsburg Hanedanı’nın Avrupa’da tek hâkim güç olma isteği, ikinci sebep ise Martin Luther’in (Martin Lutır) başlattığı Protestanlık hareketidir. Martin Luther’e taraftar olan Hrıstiyanlara “Protestan” denilmiştir. Protestanlarla Alman imparatoru arasında yirmi beş yıl süren bir savaş sonrasında 1555’te Augsburg (Ogsburg) Antlaşması imzalanmıştır. Protestan mezhebi ve kilisesi Almanya’da resmen tanınmıştır. Augsburg Antlaşması biri Protestan diğeri Katolik olmak üzere iki Almanya’yı ortaya çıkarmıştır. Avrupa geneline yayılmaya başlayan Lutherci hareketlere karşı Papalık, Katolik reformunu gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Bohemya Bölgesi’nde Protestan Çekler ile Kutsal Roma İmparatorluğu arasında başlayan mücadele sürecinde İngiltere ve Hollanda da Protestanları desteklemiştir. 1645’e kadar mücadeleler devam etmiştir. Otuz Yıl Savaşları’na dâhil olan devletlerin çoğunun katılımı ile barış gerçekleşmiştir. Martin Luther’in öncülüğünde başlayan Almanya’daki hareketler sonrasında, Fransa’da Kalvenizm Hareketi, İngiltere’de de Anglikanizm etkili olmuştur. Westphalia (Vestfalya) Barışı ile 24 Kasım 1648’de Otuz Yıl Savaşları sona ermiştir. Westphalia Barışı sonrası Fransa ile İspanya 1659’a kadar savaşmaya devam etmiştir. Westphalia Antlaşması’nın Sonuçları Protestanlık Katolikliğe denk sayıldı Protestanlığın ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalara son nokta konuldu. Habsburg hanedanı zayıfladı, Almanya’da yerel hanedanlar öne çıktılar. Almanya’nın temelleri Westphalia’da atıldı. Antlaşma imparatorun prenslikler üzerindeki otoritesini kısıtladı. Fransa’nın Hollanda ve Kuzey İtalya üzerindeki nüfuzu arttı. Fransa’da monarşi sağlamlaştı. Hollanda ve İsviçre bağımsızlık ilan etti. İmparatorluk gibi Papalık da güç kaybetti. Osmanlı Devleti Avrupa mezhep savaşlarına kendi sorunları nedeniyle katılmadı. Almanya yüzlerce küçük prensliğe bölündü. Papa’dan yetki alan ve üst otorite olarak Vatikan’ı gören Avrupalı krallar kiliselerini “millî” bir hâle getirerek dini devletin tekeline aldı ve devleti toprakları üzerindeki “mutlak egemen” hâline getirdi. Modern Devlet Tarihin ilk dönemlerinden itibaren toplumun üzerinde siyasi otorite kurulduğu bilinmektedir. Bununla birlikte modern devlet anlayışı Avrupa’da Westphalia Antlaşması’ndan itibaren ortaya çıkmıştır. Modern devlet anlayışında kilisenin, devlet ve toplum üzerindeki etkisi azalmıştır. Modern devletlerde merkezî bir ordu bulunur ve merkezî otoritenin koyduğu hukuk kuralları her zaman geçerlidir